28 Mart 2016 Pazartesi

AGK ETP16 DA SUNUMDA

AGK öğretmenleri Yeditepe üniversitesinde gerçekleştirilen ETP 16 konferansında sunum gerçekleştirdi.

24 Mart 2016 Perşembe

GÜNDE 6 DAKİKA KİTAP OKUMAK,STRESİ %68 AZALTIYORMUŞ..OKUYALIM VE OKUMAYA TEŞVİK EDELİM :)

KELEBEK


    Uzun sürecek bir toplantıya hazırlanırken bir meslektaşın elinde eski bir dostla karşılaştım. Bu dost, yıllardır elime almadığım, unuttuğum Kelebek adlı romandı. Ağabeyimin elinden bırakamadığı ve okurken rahatsız etmememi istediği kitaptı Kelebek. Kelebekle tanışmam bu şekilde olmuştu ve ben büyük bir hevesle elime almıştım onu ağabeyimden sonra; ama ilk tanışmamız açıkçası hayal kırıklığıydı çünkü bu güzel eser başlangıçta bana pek bildik bir serüveni hatırlatmıştı, ama birden bire kendimi “Özgürlük”ün ne kadar vazgeçilmemiz olduğunu düşünürken buldum.  Sadece özgürlük mücadelesi miydi beni Kelebek’i ikinci, üçüncü kez okumaya iten? Tabii ki hayır!  Onur, dostluk, inançlar uğruna savaşmak ve elbette insanların nasıl da kendi çıkarları uğruna gözlerini kırpmadan kötülük yapabildikleri gerçeği!... Bana bir insanın isterse her şeyi başarabileceğini anlatan ve öğreten kitaplardan biridir Kelebek.   

  Henri Charriere adlı bir kürek mahkûmunun başından geçenlerin anlatıldığı, İnsanın içine işleyen bir özgürlük mücadelesidir. Kitaptaki karakterlerle birlikte acı çekersiniz, heyecanlanırsınız ve asıl şaşırtıcı olan, Henri Charriere’ın gerçek bir mahkûm olmasıdır. Kitabı okurken bir yandan da düşünürsünüz “ acaba yazar burada anlatılanları gerçekten yaşamış olabilir mi?”  ya da “İnsanlar gerçekten bu kadar acımasız olabilirler mi ?” ve bu sorularla kitabı elinizden bırakmak istemezsiniz.

       Romanımız bildik bir hikâyeyi anlatır gibi gözükür başlangıçta; ama o kadar sıradan değildir. Bir düşmanı tarafından üzerine yıkılan bir cinayetten ötürü ömür boyu mahkûm edilen bir karakterle karşılaşıyorsunuz .( Benzer bir hikâye Monte Cristo Kontu adlı muhteşem eserde de işlenmiştir.) Bundan sonrası nefes kesen bir özgürlük mücadelesidir. Kahramanımız Fransa’nın en korkutucu hapishanesine gönderilir ama kahramanımız işlemediği suçun cezasını çekmek istememektedir. Önce üç arkadaşı ile birlikte kaçar, çok uzağa gidemez, bir hapishaneden başka bir hapishaneye kaçmıştır! Üstelik cüzamlıların hapishanesine! Kahramanımızı özgürlük mücadelesinde hiçbir şey yıldıramaz ve bu kez cüzamlıların yardımıyla tekrar kaçar. Acaba bu kaçış özgürlüğe doğru mudur? Yoksa kahramanımızı başka sürprizler beklemekte midir? Bu muhteşem özgürlük mücadelesini merak ettiyseniz sizi en yakın kütüphaneye ya da kitapevine davet ediyorum.


Yazan:

Meltem ONATÇA GÜNERİ

14 Mart 2016 Pazartesi

SİHİRLİ ÇİÇEK BAHÇESİ



Çiçek bahçesinde gezmek için yukardaki yazıya tıklayınız.
açılan sayfada mausu basılı tutarak gezdiriniz.



12 Mart 2016 Cumartesi

12 MART İSTİKLAL MARŞI'MIZIN KABULÜ

                                                                    12 MART


Mehmet Akif Ersoy'un o muhteşem eseri ile İstiklal Marşı'mız 12 Mart 1921 tarihinde TBMM tarafından kabul edilmişti.

 Yazarı Mehmet Akif ERSOY
  Bestecisi Osman Zeki GÜNGÖR'dür.
   ***İstiklal Marşı'mız BAĞIMSIZLIĞIMIZIN en önemli sembolüdür. 
   Bizler  de İSTİKLAL MARŞI'MIZA sahip çıkmalıyız...


8 Mart 2016 Salı

8 MART

                                              DÜNYA KADINLAR GÜNÜ


     Dünya Kadınlar Günü nedir? 
        8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı. O günden itibaren  Dünya Kadınlar Günü tüm dünyada kadına verilen değeri daha iyi anlamak adına kutlanmaktadır.  
      Şüphesiz ki dünyanın var oluşundan bu yana kadınların her gelişmede önemli bir katkısı vardır.Kadınlar çok önemlidir. KADINA ŞİDDETE HAYIR ! 
       Mustafa Kemal Atatürk kadınlar için şu cümleyi söylemiştir: "Şuna kani olmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir."

                                    8 MART DÜNYA KADINLARI GÜNÜ KUTLU OLSUN...




  

3 Mart 2016 Perşembe

11. siniflarimizda ygs deneyimi


3 MART İNKILAP YASALARI



Bugün 3 Mart Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin karakterini ortaya koyan İnkılap yasalarının 92. yıldönümüdür. 3 Mart 1924’te TBMM’de üç yasa kabul edildi ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atıldı.

92yıl önce bugün: Halifelik kaldırıldı; Şeriye ve Evkaf Vekâleti kaldırıldı ve Tevhidi Tedrisat (Eğitimde Birlik) Yasası kabul edildi...

29 Ekim 1923’te evet, Cumhuriyet ilan edilmişti. Ancak bu Cumhuriyetin temel karakteri henüz açıkça bilinmiyordu. Türkiye Cumhuriyeti’nin laik ilkelere dayalı temel felsefesi, 29 Ekim’den 4 ay sonra, 3 Mart 1924’te açıkça belirlenmiştir.

Her biri inkılap

Bu üç yasanın her biri başlı başına birer inkılaptır.

Halifeliğin kaldırılışı tek başına çok büyük inkılaptır.

Şeriye ve Evkaf Vekâleti, alınan kararların şeriat kurallarına uygun olup olmadığını denetliyordu, kaldırılışı büyük inkılaptır.

Tevhidi Tedrisat (Öğretim Birliği) Yasası ile, eğitim din kurallarından kurtarılıyor ve eleştirel aklı öne çıkaran, bilimi temel alan çağdaş bir eğitim modeline yöneliniyordu.

Bu üç inkılap yasası ile Türkiye Cumhuriyeti’nin temel felsefesi kurulmuş oluyordu.

TARİHTE BUGÜN

                                                        NE OLMUŞ 3 MARTTA?


***Atina'da sahnelenen Madame Butterfly temsilinde başrolü oynayan soprano Ayhan Alnar büyük başarı kazandı. Yunanlı seyirciler temsil bitiminde Ayhan Alnar'ı ayakta alkışladılar.(1949)
 

***İstanbul'da Kadıköy Hal Binası dönüştürülen Haldun Taner Tiyatrosu açıldı.(1989)
  


***Tarihi Baruthane binası, "Ataköy Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi" adıyla hizmete açıldı.(1993)




Bugün paylaştığımız bilgiler SANAT hakkında önemli gelişmelerdi.  ÇÜNKÜ...