Öğretmenimiz Meltem GÜNERİ'nin Kelebek adlı romana ait düşünceleri...
KELEBEK
Uzun sürecek bir toplantıya hazırlanırken bir
meslektaşın elinde eski bir dostla karşılaştım. Bu dost, yıllardır elime
almadığım, unuttuğum Kelebek adlı romandı. Ağabeyimin elinden bırakamadığı ve
okurken rahatsız etmememi istediği kitaptı Kelebek. Kelebekle tanışmam bu
şekilde olmuştu ve ben büyük bir hevesle elime almıştım onu ağabeyimden sonra;
ama ilk tanışmamız açıkçası hayal kırıklığıydı çünkü bu güzel eser başlangıçta
bana pek bildik bir serüveni hatırlatmıştı, ama birden bire kendimi
“Özgürlük”ün ne kadar vazgeçilmemiz olduğunu düşünürken buldum. Sadece özgürlük
mücadelesi miydi beni Kelebek’i ikinci, üçüncü kez okumaya iten? Tabii ki
hayır! Onur, dostluk, inançlar uğruna savaşmak ve elbette insanların nasıl da
kendi çıkarları uğruna gözlerini kırpmadan kötülük yapabildikleri gerçeği!...
Bana bir insanın isterse her şeyi başarabileceğini anlatan ve öğreten
kitaplardan biridir Kelebek.
Henri Charriere adlı bir kürek mahkûmunun
başından geçenlerin anlatıldığı, İnsanın içine işleyen bir özgürlük
mücadelesidir. Kitaptaki karakterlerle birlikte acı çekersiniz,
heyecanlanırsınız ve asıl şaşırtıcı olan, Henri Charriere’ın gerçek bir mahkûm
olmasıdır. Kitabı okurken bir yandan da düşünürsünüz “ acaba yazar burada
anlatılanları gerçekten yaşamış olabilir mi?” ya da “İnsanlar gerçekten bu
kadar acımasız olabilirler mi ?” ve bu sorularla kitabı elinizden bırakmak
istemezsiniz.
Romanımız bildik bir hikâyeyi anlatır gibi
gözükür başlangıçta; ama o kadar sıradan değildir. Bir düşmanı tarafından üzerine
yıkılan bir cinayetten ötürü ömür boyu mahkûm edilen bir karakterle
karşılaşıyorsunuz .( Benzer bir hikâye Monte Cristo Kontu adlı muhteşem eserde
de işlenmiştir.) Bundan sonrası nefes kesen bir özgürlük mücadelesidir.
Kahramanımız Fransa’nın en korkutucu hapishanesine gönderilir ama kahramanımız
işlemediği suçun cezasını çekmek istememektedir. Önce üç arkadaşı ile birlikte
kaçar, çok uzağa gidemez, bir hapishaneden başka bir hapishaneye kaçmıştır!
Üstelik cüzamlıların hapishanesine! Kahramanımızı özgürlük mücadelesinde hiçbir
şey yıldıramaz ve bu kez cüzamlıların yardımıyla tekrar kaçar. Acaba bu kaçış
özgürlüğe doğru mudur? Yoksa kahramanımızı başka sürprizler beklemekte midir?
Bu muhteşem özgürlük mücadelesini merak ettiyseniz sizi en yakın kütüphaneye ya
da kitapevine davet ediyorum.
Yazan:
Meltem ONATÇA GÜNERİ